Özet

Biyouyumlu hidrojeller, doku iskeleleri, ilaç taşıyıcı sitemler ve biyosensörler dahil olmak üzere çeşitli biyomedikal uygulamalarda kullanılmaktadırlar. Biyomedikal uygulamaların sayısı ve biyomalzemelere olan ihtiyaç arttıkça hidrojel sentezinde kullanılacak yeni ve işlevsel monomerlere olan talep artmaktadır. Çalışmanın amacı, yenilenebilir malzemelerden özgün hidrojeller geliştirmektir. Yenilenebilir malzeme olarak bitkisel yağ bazlı bir monomer olan akrillenmiş metil risinoleat kullanılmıştır. Akrillenmiş metil risinoleat / Nizopropil akrilamid mol oranının hidrojellerin yapısal özellikleri, termal dayanıklılıkları ve in vitro sitotoksisiteleri üzerindeki etkileri incelenmiştir. Hidrojellerin yapısal özelliklerini karakterize etmek için FTIR spektroskopisi kullanılırken, termal özellikleri karakterize etmek için TGA kullanılmıştır. HEK293 ve Cos-7 hücre hatları, monomerlerin ve hidrojellerin sitotoksisitesini test etmek için kullanılmıştır. Akrillenmiş metil risinoleat ve N-izopropil akrilamid için IC50 değerlerinin 25 mg/mL'den büyük olduğu bulunmuştur. %50 veya daha fazla akrillenmiş metil risinoleat içeren hidrojellerin hücre canlılığı %60'ın üzerinde iken, hidrojellerin biyouyumluluğu, akrillenmiş metil risinoleatın hidrojel içerisindeki mol oranı azaldıkça azalmaktadır. Hücreler, hidrojellerin bozunma ürünlerinde inkübe edildiklerinde minimum %80 canlılık göstermiştir. Sonuç olarak, çevre dostu bir sentez yöntemi geliştirilmiş olup, biyomedikal uygulamalarda kullanılmak üzere yenilenebilir malzemelerden özgün biyouyumlu hidrojeller üretilmiştir.